Amacımız Birlikte Huzur ve Güven İçerisinde İnsanca Yaşamak…
Devlet Devletin sahibi millet tarafından millete adaletle hizmet etmesi için kurulmuştur. Yani Devlet günümüzde olduğu gibi seçilmiş ve atanmış bencil idarecilere hizmet etmesi değil, devlet devletin sahibi millete hizmet için kurulmuştur. 
Ve bu yüzden Devlet adına, devletin sahibi millet tarafından seçilerek görev ve yetki verilen Cumhurbaşkanı dahil tüm seçilmiş ve atanmış idareciler milletin maaşlı hizmetkarlarıdır…
Ama bu yüce devlet, dün, bugün ve halen daha özellikle de günümüzde devletin sahibi millete değil, idarecilere öyle böyle de değil, sınırsız hizmet ediyor… 
Ancak bu böyle gelmiş ama böyle gitmez ve gitmeyecek. Seçilmiş ve atanmışların bu yüce devletin tüm imkanlarından sınırsız hizmet alışlarını yavaş yavaş da olsa gören devletin sahibi millet, yaptığınız haksızlıkların, hukuksuzlukların ve adaletsizliklerin üstünü Allah ile din ile iman ile örtmeye çalışmanızdaki iki yüzlülüğünüzü Atatürk Türkiye’si cennet vatan ülkemiz Türkiye’de devletimizin kurucusu yüce Allah’ın aziz Türk milletine ve hatta tüm dünya insanlarına en mükemmel insani donanıma sahip en büyük armağanı dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu din ile devlet işlerini birbirinden ayıran insani kural ve kaideleri okuyup öğrenerek ayılıp uyanarak er ya da geç hayata geçirerek çanınıza ot tıkamakla kalmayacak yıllardır sadece kendiniz değil aileniz ve evlatlarınız ve hatta yedi silsileniz ile yediğiniz kızıl yetimin hakkını burnunuzdan fitir, fitir geri getirecektir.
Çünkü bu yüce Türkiye Cumhuriyet’i devleti, dün, bugün ve halen daha özellikle de günümüzde olduğu gibi, kendinden ve bir avuç yandaşından başkasını düşünmeyen, kendinden, ailesinden ve evlatlarından başkasına huzur ve güven içerisinde insanca yaşama hakkı tanımayan seçilmiş ve atanmış idarecilere sınırsız hizmet etmek için değil, devletin sahibi milletin tümünü bitini diğerinden zerrece ayırmadan adaletle hizmet ederek hayatını kolaylaştırmak için millet tarafından kurulmuştur.
İşte bu konuda yazar kardeşimiz Hasan Hoslar’ın da kaleme aldığı makalesini özüne halel getirmeden yorumlayıp paylaşarak, halen daha okuyup öğrenmeyip başkalarının salyalı ağzına bakmaya devam ederek sadece kendisinin değil,mensubu olduğu ailesi ve evlatlarının da köle misali yaşamaya zorlayanların ayılıp uyanmalarına karınca kararınca katkımız olsun istedik.
Buyurun okuyun okutun, okumadan dünyayı ve hayatı tanıma ve anlama şansınız olmadığını lütfen artık öğrenin. İnşallah faydası, faydamız olur.

120 bin sa-lak, asalak ve vatan haini din adamını ( yani kendi düşmanını besleyen ) verdiği vergilerin hesabını vermeyeni sorgulamayan, ölümüne biat eden, devletin kendisi için değil, kendisinin devlet için var olduğuna inanan, desteklediği siyasi parti ve lideri bir futbol takımını desteklercesine fanatizmin en ateşli taraftarları gibi her daim alkışlayan, yalan söyleyen, iftira atan, halkı kutuplaştıran, hakaret eden, hukuk tanımayan, bugün söylediğinin ertesi gün tersini söyleyen, hırsızlığı, yolsuzluğu meşrulaştıran bir siyasiye "bir bildiği vardır, çalıyor ama çalışıyor, o gitse bu ülke batar ve hatta yok olur, hem zaten oy verecek başka adam mı var bu ülkede, yaparsa yine o yapar" diyen bir kitle güdülmeye, itilmeye, kandırılmaya, sömürülmeye, aç ve sefil sürünmeye, hayvan altı bir canlı konumunda yok olup gitmeye mahkumdur.
Siyasileri bir kurtarıcı olarak gören, onlara hesap sormayan, 13 seçim kaybetmiş olsa dahi o koltukta tutan bir kitle kaybetmeye ve kandırılmaya mahkûmdur.
Bu ülkeyi ve halkı Atatürk kurtardı.
O bir siyasetçi değildi.
O bir devrimciydi.
O devlet yönetimine seçimle gelmedi.
O kokuşmuş, çürümüş bir yapıyı büyük bir kültür devrimi yaparak modern ve çağdaş devlet yapısına dönüştüren bir devrimciydi.
Atatürk`ün yaptıklarını siyasilerden beklemek cehalet, gaflet ve ahmaklıktır.
Atatürk bu halka devleti ve meclisi o siyasilerden nasıl koruması ve hesap sorması gerektiğini "Nutuk" kitabında anlatmıştır.
Atatürk bu halkı Allah adına konuşan din adamlarının kendilerini asırlardır aldattığını ve sadece kendi şahsi menfaatlerini gözleyen, kollayan hainler olduğunu söylemiştir.
Bu halka "din adamları ve siyasilere güvenmemelerini, onların peşinden gitmemelerini, onlara hesap sormalarını, egemenliğin kayıtsız şartsız ve de meclisin Türk halkının olduğunu söylemiştir.
Bu halk ise bu söylenenlerin tam tersini yapmış ve yapmaktadır.
O halde bulunduğun konumdan, düşürüldüğün çukurdan çıkacağını hayal ve umut ediyorsan boşunadır.
Hiçbir zaman kurtuluşa eremeyeceksin.
Ta ki Atatürk`ü gerçekten anlayana kadar.
Atatürk`ü kuru kuruya anmayı terk edip, anladığın gün kurtuluşa ereceğin gündür. 
Ahmet Yenin
İnsanca
Amacımız Birlikte Huzur ve Güven İçerisinde İnsanca Yaşamak…