Ordu’nun içme suyunun yaklaşık yüzde 70’ini karşılayan Melet Irmağı, yeni bir çevresel risk ile gündemde. Sivas’ın Koyulhisar ilçesi sınırları içindeki Çandır Köyü Harkaltı mevkiinde Kar Mineral Madencilik Şirketi tarafından planlanan iki adet atık barajı projesi, Melet Irmağı’nın ve bağlı su havzasının geleceğini tehdit eden bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Projenin hayata geçmesi hâlinde, içme suyu ihtiyacını bu kaynaktan karşılayan yaklaşık 150 köyün su güvenliğinin riske gireceği ifade ediliyor.

Söz konusu projeye karşı Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) ve Mesudiye Çevre Derneği tarafından kamuoyuna açık bir çağrıyla Çandır Köyü’nde eylem düzenlendi. Yapılan çağrıya köy halkının yanı sıra çevre savunucuları ve İstanbul’dan gelen gönüllü destekçiler de katıldı. Düzenlenen etkinlikte proje ile ilgili bilimsel ve hukuki süreçlere dikkat çekilerek, doğal yaşamı ve su kaynaklarını tehdit eden bu adımın geri çekilmesi talep edildi.

150 Köyün Temiz Suya Erişimi Risk Altında

Çevre aktivistleri ve köy sakinleri, projenin gerçekleşmesi hâlinde Melet Irmağı'na karışabilecek kimyasal ve ağır metallerin, sadece içme suyunu değil aynı zamanda tarım arazilerini ve hayvancılığı da doğrudan etkileyebileceğine işaret etti. Bölgede yaşayan vatandaşlar, hem geçim kaynaklarının hem de yaşam alanlarının korunması için sürece karşı olduklarını vurguladı. Uzmanların açıklamalarına göre, atık barajlarında kullanılacak siyanür ve benzeri tehlikeli maddeler, yer altı su kaynaklarına sızarak uzun vadeli kirliliğe neden olma potansiyeli taşıyor.

Ordu ve çevresindeki çevre örgütleri, projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreciyle ilgili kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarına devam ediyor. Yapılan açıklamalarda, ÇED sürecinin şeffaf ve kamu yararına uygun yürütülmesi gerektiği vurgulanırken, yetkili kurumlara bilimsel veriler ışığında karar alınması çağrısında bulunuluyor. Ayrıca barajların kurulacağı alanın fay hattı üzerinde yer aldığı iddiası da gündeme getirilerek, olası bir sızıntının etkilerinin yalnızca bölgesel değil, Karadeniz havzasını da etkileyebilecek ölçekte olabileceği belirtiliyor.

Yetkililere Açık Çağrı: “Proje Derhal İptal Edilmeli”

Eylem sırasında yapılan basın açıklamalarında, söz konusu projenin çevre sağlığı ve su güvenliği açısından geri dönülemez zararlara yol açabileceği gerekçesiyle derhal iptal edilmesi gerektiği dile getirildi. Çevre dernekleri ve katılımcılar, konunun takipçisi olacaklarını ve hukuki süreçler dahil tüm platformlarda mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.